Yeni Normalde Atık Yönetimi
Covid-19’e karşı olan mücadelede; tıbbi atıklar, evsel atıklar ve endüstriyel atıkların yönetimi, Atık Yönetimi sektörünün önemli bir hizmetidir.
Salgınla birlikte, maskeler, eldivenler, diğer koruyucu ekipmanları içeren kontamine olmuş atık ve kontamine olmayan maddelerle birlikte pek çok tıbbi ve tehlikeli hastane atıkları gündemimizi oluşturdu. Bu atıkların doğru şekilde yönetilmemesi, insan sağlığı ve çevre üzerinde öngörülemeyen ikincil etkilere neden olabileceğinden atıkların doğru yönetimi için bakanlıklar tarafından gerekli eylem planları oluşturuldu.
Geçirdiğimiz bu son 5 ay bize gösterdi ki; ülkemizde salgının ağırlıklı yaşandığı metropol şehirlerimizde tıbbı atık ve evsel atık miktarında artışlar gözlemlendi. Bir anda hepimizin beynine kıtlık sinyali gönderilmişçesine gıda tüketimimizi artırarak, evsel atık oluşumuna hep birlikte katkı sağladık. Hastanelerden kaynaklı tıbbı atıklar ise gündemin ilk sırasında yerini aldı. Bu artış, evsel ve tıbbı atık yönetimi yapan firmalar ile yenilenebilir enerji yatırımı yapan firmalara alan yarattı.
Diğer tehlikeli atıklarda ise durum tam tersine yaşanmış olup, yaşanmaya da devam ediyor. Çünkü endüstriyel sanayide üretim kaynaklı oluşan tehlikeli atıklar, önce hızlı bir ivme ile sonra da yavaş yavaş azalma eğilimi gösterdi. Önümüzde ki 1 yıl içinde bu eğri nasıl ilerler zamanla hep birlikte göreceğiz.
Bazı endüstrilerde üretimin durması ve yavaşlaması gibi hiç istemediğimiz durumlar yaşandı. Ekonomideki bu olumsuz yansıma, dalga etkisi ile tehlikeli atık sektörünü de etkiledi. Hala tam kapasite üretime geçemeyen pek çok sanayicimizin olduğunu biliyoruz.
Aynı zamanda Covid-19’un hayatımıza girmesi ile tüketim alışkanlıklarımız da değişim gösterdi. Sahip olduğumuz her bir parçadan bir değer yaratma, tasarruf farkındalığı, bazen de ufacık bir iyileştirme ile maliyete olumlu katkı sağlamak, işletme verimliliğini artırmak .Güzel olan ise; unuttuğumuz bu bakış açısının tekrardan hayatımıza girmesi oldu. Bu farkındalık ile de bazı atık çeşitliliğinde azalmalar gözlemlendi.
Biliyorsunuz tehlikeli atık sektörünün ürün girdisi atık, atığın üreticisi ise endüstriyel sanayi firmaları. Sanayinin varlığı ile de bizler var oluyoruz. Bizlerin varlığı da pek çok kazanımın yanı sıra çimento fabrikalarına alternatif kaynak kullanımı yaratıyor. Tüm sistemin ortak bir gerçeği var ki, sektörün değişken/kaygan bir zemin üzerine kurulu olması!
Korona virüsün önümüzdeki süreçte bizlere ne getireceğini, ekonomiyi nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz. Bu da bizlere kriz zamanlarını doğru yönetmek için orta ve uzun vadeli planlar yapma özelliği kazandırıyor.
Yeni normalin çalışma hayatımıza etkisini hep birlikte deneyimliyoruz. Çünkü akılda olmayan bu değişime kapılarımızı açtık bekliyoruz.
Bizler resimdeki küçük bir nokta olabiliriz, olsun amacımız bütünün güzelliğine odaklanmak. Umudumuz, tüm atık üreticilerinin tam kapasite ile çalıştıkları, büyüyerek var oldukları, bol kazançlı ve sağlıklı günlerine tanıklık etmek.
Münevver Özder
Atık Çevre ve Servis Şefi