Süreko, 2018 de de fosil yakıt kullanımı ve karbon salınımının düşmesine katkı sağlamayı hedefliyor
Endüstriyel atıkların bertarafı ve geri kazanımı hizmeti veren Süreko yüksek kaliteli hizmet anlayışı ve artan müşteri memnuniyetiyle 2017 yılında %33 büyüme kaydetti. 2018’in pazarda büyümeye devam ettikleri ve üretim kapasitelerini artıracakları bir yıl olduğunu dile getiren Recydia Genel Müdürü Enrico Friz, “Manisa-Kula’daki modern tesisimizle hizmet veriyoruz ve büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz. Marka güvenilirliğimizle pazardaki en önemli oyuncular arasındayız” ifadelerini kullandı.
Süreko’nun 2008’de kurulduğunu hatırlatan Friz, “Kuruluşunun ardından çevre izninin alınması ile birlikte ek yatırımlar yapıldı. 2010’a kadar devam eden bu yatırımlar neticesinde tesis tam kapasite kullanıma geçti. Faaliyetlerimizi, endüstriyel atık geri kazanımı, saha yönetimi, metal ve kabloların geri kazanımı, atık çamurlarının bertarafı, floresanların geri kazanımı, biyolojik kurutma ve çimento fabrikalarında kullanılmak üzere alternatif yakıt üretimi olarak sıralayabiliriz. Ana iş süreçlerimiz atıktan enerji üretme ve katı atık depolama yöntemiyle bertaraf etme. Bir Çevre Servisleri Sağlayıcısı olarak endüstriyel tesislerin ‘tehlikeli’ ve ‘tehlikeli olmayan’ atıklarının bertaraf edilmesi ve geri kazanılması konularında uzmanlaştık. Ayrıca çevre koruma faaliyetleri konusundaki geniş ihtisas ve yetkinliklerimiz, bizi toprak ve su kirliliği ıslahı konusunda da rekabetçi kılıyor. Aynı zamanda satış ekibimizle ve güçlü lojistik ağımızla hizmetlerimizi Trakya, Marmara ve Batı Anadolu bölgelerine de ulaştırıyoruz” dedi.
Recydia bünyesindeki diğer şirketimiz olan Hereko ise evsel atık ya da belediye atıkları olarak adlandırılan malzemelerin geri kazanım ve bertaraf edilmesiyle ilgili olarak İstanbul’da Kömürcüoda yakınlarında faaliyetini sürdürüyor. Hereko’da yıllık olarak 30 bin ton civarında evsel atıktan türetilmiş alternatif yakıt “SRF” üretilmektedir” diye konuştu.
Geçen yıl 13 bin ton civarında alternatif yakıt ürettiklerini söyleyen Friz, “Yüksek değerli atığın ve geri kazanılmış alternatif yakıtın oranı geçmiş yıllara göre artış gösterdi. Bu son derece önemli. Zira geri kazanılan her atık ve alternatif yakıt olarak kazanılan malzeme, daha az fosil yakıt kullanımı, daha az karbon emisyonu ve daha az diğer kirlilik çeşidi anlamına geliyor. Bunun çevreye yaptığı pozitif etki her gün biraz daha önem kazanıyor”
Geri kazanım ve kazanılan malzemelerin kullanımı konusuna ilginin sürekli arttığını vurgulayan Friz, “bu artışın devam edeceğini varsayıyoruz. Bu nedenle Kula’da faaliyet gösteren Süreko fabrikamız içerisinde bulunan 5 ton/saat üretim kapasiteli alternatif yakıt ‘RDF’ üretim tesisimizde %100 kapasite artışına gidilerek 10t/saat ’RDF’ üretebilecek hale geldi. Tehlikeli atık lojistik hizmetimizi, filomuza tehlikeli atık taşıma lisanslı yeni araçlar ekleyerek her geçen yıl daha da güçlendiriyoruz. Ayrıca hizmetlerimiz arasına saha yönetimini de ekleyerek müşterilerimize sahalarında atık yönetimi için uzman personel ve ekipman desteği sağlıyoruz.
İstanbul Şile’de kurulu Hereko fabrikamız bünyesinde de geçtiğimiz senelerde yapılan proses geliştirmesi sonucunda tesislerimizin üretim akışı daha yalın hale getirildi. Bu sayede geçtiğimiz yıllara oranla daha yüksek kalorifik değer sağlayan , daha kaliteli evsel atıktan türetilmiş alternatif yakıt “SRF“malzemesi elde etmeye başladık.”
Pazarın giderek olgunlaştığını vurgulayan Friz, “Süreko olarak büyüme hedeflerimizi ve yeni yatırım olanaklarını ciddi bir biçimde değerlendiriyoruz. Büyüme hedeflerimiz halen faaliyette olduğumuz Ege Bölgesi ve Türkiye’nin endüstriyel olarak gelişmiş diğer bölgeleri olmak üzere iki ana prensip etrafında gerçekleşecek. Büyüme hedefimizi gerçekleştirirken sinerji ve bütünlük yaratabilecek potansiyel ortaklıklara da sıcak bakıyoruz” dedi.
Denetimde yol alınması lazım
Atık yönetimi konusundaki yatırımlar için mevzuat ve yönetmeliklerin varlığı ile adil rekabet ve pazar koşullarının oluşması gerektiğine dikkat Friz, şunları söyledi: “Herkesin aynı kurallar altında hareket ve rekabet edeceği bir ortam yasal yaptırımların hayata geçirilmesi ve yasal olmayan faaliyetlerin engellenmesiyle mümkündür. Türkiye’de kanunlar yeterli olmakla birlikte bunları uygulamada ve özellikle yaptırımların hayata geçirilmesi konusu ile illegal faaliyetlerin önüne geçilmesi konusunda halen alınması gereken yol var. Yetkili mercilerle temaslarımızda bu konuları dile getirdiğimizde son derece yapıcı ve olumlu yaklaşımlara şahit olduk ve kendilerini son derece kararlı gördük. Bu nedenle geleceğe son derece olumlu bakıyoruz. Pazarın söz konusu gelişimi hızla kazanacağına olan güvenimiz tam”