Tehlikeli Atık Taşımacılığı
Tehlikeli atıklar; tehlikeli madde kapsamına giren ve kanserojen, toksik, patlayıcı, tutuşabilen, tahriş edici vb. özelliklerinden dolayı insan sağlığı ve çevre açısından risk teşkil eden atıklardır. Bu riskin en yüksek olduğu süreç ise, atıkların doğduğu noktadan, nihai destinasyonuna ulaşana kadar, çevresel faktörler ile en çok etkileşim içerisinde olduğu lojistik sürecidir
Bu sebeple atıkların doğru şekilde ve yönetmeliklere uygun olarak taşınması, en az üretim süreci, depolanması, bertarafı ya da geri dönüşümü kadar önem taşımaktadır.
Lojistik sürecindeki risklerin başında kaza olasılığı gelmekle birlikte, dökülme, sızma ve akma gibi riskler de önemli bir yer tutmaktadır. Bu riskleri minimuma indirmek adına dünyada ve ülkemizde belli standartlar ve kurallar uygulanmaktadır.
Bu bağlamda ülkemizde yapılan tehlikeli atık taşımaları, standartları ve kuralları, 2 yasal kurumun yetkilendirme ve denetimi altındadır. Bunlardan ilki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı diğeri ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Atıkların Karayolunda Taşınmasına İlişkin Tebliği” yayınlayarak ana resmi çizmiş ve esasları belirlemiştir. Bu geniş tebliği ana hatları ile incelediğimizde, tehlikeli atık taşıması için gerekli standartların başında araçların Bakanlık tarafından lisanslandırılmış olma zorunluluğu geldiğini görürüz. Buna ek olarak tehlikeli atık taşıması yapacak sürücülerin ilgili eğitim ve sınavlardan geçerek, SRC-5 mesleki yeterlilik belgesi almaya hak kazanmış olması da gerekmektedir.
Tehlikeli atıklar, aynı zamanda tehlikeli madde kapsamına girdiği için tehlikeli atık taşımaları, “Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınmasına İlişkin Avrupa Anlaşması” olan ADR’ nin hükümlerine de tabi olmaktadır. Ülkemizde ADR ile ilgili düzenlemeler ve esaslar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 2013 yılında yayımlanan “Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması Hakkındaki Yönetmelik” ile belirlenmiş ve uygulamaya konulmuştur. ADR hükümlerinin uygunluğuna dair kontroller Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
Tehlikeli atıklar, tehlikeli madde kapsamında olmakla birlikte taşıma operasyonlarında özellikle kullanılan araç tipleri farklılık göstermektedir. Tehlikeli madde taşımalarının büyük bir kısmını mazot, benzin ve LNG türevi maddeler oluşturmakta ve bu taşımaların neredeyse tamamı tankerler ile yapılmaktadır. Tehlikeli atık taşımalarında ise durum bundan biraz farklıdır. Endüstriyel tehlikeli atıklar, sıklıkla olmasa da tankerler ile taşınabildiği gibi, genellikle palet, IBC, bigbag ya da variller de ambalajlanmış şekilde kapalı kasa araçlarla taşınmaktadır. Dökme olarak yüklenen tehlikeli atıkların taşımalarının büyük bir çoğunluğu ise damper kasa havuz dorseler ile yapılmaktadır. Dolayısı ile ambalajlı tehlikeli atık taşımalarında sadece aracın gerekli normlara uygunluğu değil, aynı zamanda kullanılan ambalajların uygunluğu da büyük önem taşımaktadır. Bu persektiften baktığımızda, tehlikeli atık taşımasının tehlikeli madde taşımasından daha spesifik bir şekilde ayrıldığını ve farklı bir uzmanlaşma gerektirdiğini söyleyebiliriz.
Bizler Süreko olarak, tehlikeli atığın kaynağından tesislerimize kadar taşındığı bu süreçte gerekli hizmeti müşterilerimize vermekteyiz. Sağladığımız tüm araçlar ADR mevzuatlarına uygun ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış olmakla birlikte Çevre Bakanlığı Mobil Atık Takip Sistemi (Motat) kapsamında olup, Bakanlık tarafından 7/24 online takip edilebilmektedir. Bu süreçte firmaların ihtiyaçlarına daha doğru ve hızlı cevap verebilmek ve lojistikte israfın önüne geçmek adına farklı kasa tiplerine ve istiap hadlerine sahip araçlar ile tüm Türkiye’ye hizmet vermekteyiz.